top of page

Kenevirin Tanımı ve Tarihçesi

Güncelleme tarihi: 28 May 2020

Kenevir bitkisinin tanımı ve üretiminin geçmişten günümüze gelişi.



Cannabis sınıfına ait olan bitkiler (Çoğunlukla Cannabis Indica, Cannabis Sativa, ve Cannabis Ruderalis) 5000 yıldan Dünya’da yaygın olarak yiyecek, lif, ilaç ve endüstriyel hammadde olarak kullanılabilen tek yıllık otsu bir bitkidir.


Kullanım çeşitlerine göre farklılaşan ve Dünya’da yaygın olarakbilinen 779 kayıtlı cinsi bulunmaktadır.


Kenevir yıllık bir uzun gün bitkisidir. Kazık köklüdür. Ana kökü kuvvetli olup toprağın 4 m. derinliklerine kadar inebilir. Kenevirin sert ve otsu bir sapı vardır. Genellikle alt kısmı yuvarlak , üst kısmı dört köşeli, en üst kısmı da altı köşelidir. Sapı ilk gelişim evrelerinde öz suludur, sonra odunlaşır, boydan boya oluklu bir görünüme sahip olur. Sap uzunluğu 30 cm'den 6 m'ye kadar değişebilir. Yapraklar boğumlarından çıkmaktadır. Seyrek ekimlerde sap daha kalın olur ve dallanma çok olur. Erkek kenevir daha ince yapılı, az dallı ve olgunlaşması çabuktur. Dişi kenevir ise kalın saplı ve çok dallı olup geç olgunlaşır. Sap kalınlığı 1-6 cm arasında değişir. Kenevirde teknik sap uzunluğu kotiledon yapraklardan, üstte yaprakların almaşıklı olduğu yere kadarki kısım kabul edilir. Lifler ketendeki gibi sapın kabuk kısmındadır. Genellikle dişilerde lif verimi, erkeklerde lif oranı yüksektir. Yapraklar Uzun bir sapın ucunda 3-11 yaprakçıktan teşekkül eden bir bileşik şeklindedir. Yaprakçıkların ortadan bulunanı uzun ve her birinin de kenarları dişlidir.Yapraklar karşılıklı, teknik sapın sonundan itibaren ise almaşıklı olarak sapa dizilmişlerdir. Kenevir iki evcikli bir bitkidir. Erkek ve dişi çiçekler ayrı ayrı bitkiler üzerinde bulunurlar. Fakat özellikle tıbbi olarak yetiştirilen cinslerde hermafrodit özellikler gözlemlenebilmektedir Erkek bitkilerde sapın üst kısmında, yaprak koltuklarından çıkan çiçekler gevşek bir salkım şeklindedirler. Ana sapın ucunda da çiçek bulunur. Çiçek rengi sıklıkla beyazımtırak yeşildir. Bazı cinslerde mor, pembe ve yeşil birleşimi tonlar oluşmaktadır. Dişi çiçekler, dişi bitkilerde sapın üst kısmındaki yaprak koltuklarından çıkan kısa sapçıklar üzerinde yer alır. Her çiçek bir meyve ve bir tohum meydana getirir. Döllenme rüzgarla olur. Erkek bitkiler tozlanmayı yaptıktan sonra olgunlaşmaya başlarlar. Tohumlar yumurta şeklinde, sert yeşilimtırak ve kahve renklidir. Bin tohumun ağırlığı 12-50 gr. arasında değişir. Tohumda % 30-32 yağ, % 22-23 protein ve % 21 oranında karbonhidrat vardır. 


Kullanım şekillerine göre bu bitkiyi iki ana isimlendirme altında inceleyebiliriz; Marihuana olarak da bilinen esrar cinsleri, içerdiği psiko-aktif maddeler (THC) sebebiyle genellikle uyuşturucu amaçlı veya ilaç olarak kullanımı ile bilinmektedir, endüstriyel kenevir ise bu psiko-aktif kısmı içermeyen, ve tamamen lif, tohum ve bunlardan elde edilen yağ ve öz gibi yan ürünleri kullanarak 25.000 in üzerinde ürüne dönüştürülebilen cinslerdir.


Günümüzde üretilen tohumlar ile THC seviyesi %0,3 ün altında ve Türkiye’de de ekime elverişli kabul edilen yasal sınırlar dahilinde olan bitkiler yetiştirilerek birçok sanayi kolu için ucuz ve doğal hammadde üretimi güvenli bir şekilde yapılabilmektedir.


  • Kenevir (Cannabis), Cannabaceae familyasına ait tek yıllık bitki, insanlık tarihinin en eski bitkisel hammadde kaynaklarından biri olarak kabul edilir.

  • Anavatanı Orta Asya'dır. Ilıman ve tropik bölgelerde yetişir ve kültürü yapılır. Sert, alımsı, gövdesinin içi boş, palmat yapraklı, dioik bir bitkidir.

  • Kullanımına dair en eski bulgular m.ö. 3000 yılına dayanan Çin’de üretilmiş kumaş örnekleridir.

  • Farsçadan Arapçaya geçmiş olan ve kenevir kelimesinin karşılığı olarak kullanılan "Şah Tohumu" (Şah Danaç) adı bu bitkiye eski zamanlardan beri verilen önemi göstermektedir.

Bitkinin nesiller boyu yoğun kullanımı 1937 de Amerika’da başlayan “Marihuana Yasası Hareketi” ile yavaşlamaya başladı. Daha sonra 1970’ de marihuana cinsleri ile olan yakınlığından ötürü yasaklandı. Daha sonra ise tüm Dünya’da benzer bir yaklaşım ile yasaklanmaya başladı. Fakat sonradan 1990’lardan sonra başlayan yeni düzenlemelerle birçok ülkede hızla kenevirin endüstriyel kullanımına ve bu sebeple yetiştirilebilmesine tekrardan izin verilmeye başlandı. ”



1.462 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page